MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “MHP ve Cumhur İttifakı, 100’üncü yılını kutladığımız ve ikinci yüzyılına adım attığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdi için huzur ve esenliğin, merkezden yerele güçlü birlikteliğin, dirençli şehirlerin inşasının ve depremin yaralarının sarılmasının tek adresidir” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, bugün partisinin 31 Mart Seçim Beyannamesini MHP Genel Merkezi’nde açıkladı.
Durmaz, şunları söyledi:
“MERKEZDEN YERELE TEK YÜREK OLMUŞ TÜRKİYE’NİN ÖNÜMÜZDEKİ ASRA DAMGA VURACAĞINDAN ŞÜPHE YOKTUR”
“Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda belediyelerimizin emin ellerde olmasını sağlamak tarihimize ve milletimize karşı en önemli sorumluluğumuzdur. Bu anlamda partimiz, ülke genelinde sağlanan siyasi istikrara yerel yönetimlerin de katılmasını, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ivedi şekilde ve selametle vasıl olabilmenin itici gücü olarak görmektedir. Merkezden yerele tek yürek olmuş Türkiye’nin önümüzdeki asra damga vuracağından şüphe yoktur.
“TOPLUMSAL DÜZENİ BOZMAYA YÖNELİK HAREKETLERİN FARKLI GEREKÇE VE VARYASYONLARLA TÜRKİYE’Yİ DE HEDEF TAHTASINA KOYDUĞU ORTADADIR”
31 Mart 2024 Yerel Seçim Beyannamemizin üç ana temasından birincisi: Yeni Tehditler ve Türkiye’nin Bekası konusudur. Son yıllarda dünyanın hemen her yerinde toplum düzenini bozmayı amaçlayan sosyal hareketlerin tetiklenme girişimindeki artış dikkat çekmektedir. Söz konusu toplumsal düzeni bozmaya yönelik hareketlerin farklı gerekçe ve varyasyonlarla Türkiye’yi de hedef tahtasına koyduğu ortadadır. Başını, uluslararası çıkar gruplarının çektiği, kendi menfaatlerine öğün yaptıkları yerde işbirlikçilerinin de figüranlığını yaptığı, etki alanlarını genişletme çabası taşıyan planların tedavüle sokulduğu ve milletimizin arasına nifak sokulmaya çalışıldığı süreçlerin kimi yaşandı, kimi de milletimizin ferasetiyle engellendi. Ancak her seçim öncesi, yeni strateji ve taktiklerle ortaya çıkan bu güruhun 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde de boş durmadığı, benzer yöntemlerle huzursuzluk ve nifak tohumu ekmeye çalıştıkları gözlerden kaçmamaktadır. Bu sebeplerle MHP, milletimizin birliğine ve bütünlüğüne karşı tüm hadsiz teşebbüsler karşısında kararlılıkla durmaya, genelden yerele güçlü duruşun ülkemiz ve milletimiz üzerinde tahakküm kurmaya çalışan gayrı milli emel sahiplerine en büyük cevap olacağının bilinciyle hareket etmeye devam edecektir.
“BAZI MUHALEFET BELEDİYELERİ MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ İÇİN TEHDİT BOYUTUNA VARAN İCRAATLAR GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”
Önemli bir husus da muhalefet partilerinin uhdesinde bulunan belediyelerin tarihlerindeki en kötü dönemlerini yaşamalarıdır. Söz konusu belediyeler eser ve hizmet üretmemekte, hamaset ve husumet kıskacında debelenmektedir. Önümüzdeki seçimlerde, bu tablonun değişmesi adeta bir zorunluluktur. Zira bazı muhalefet belediyeleri hizmet üretemedikleri gibi, milli güvenliğimiz için tehdit boyutuna varan icraatlar gerçekleştirmiştir. 2019’da yapılan yerel seçimlerde terör örgütü PKK’nın insan kaynakları şubesi haline gelmiş, sözde siyasi partiyle ve FETÖ unsurları ile gerçekleştirilen örtülü ittifak, vatandaşlarımıza hizmet olarak kullanılması gereken belediye imkan ve kaynaklarının terör iltisaklı yapılarca kullanılması sonucunu doğurmuştur. Biliyoruz ki milletimizin artık bu şer ittifakına tahammülü yoktur.
“YEREL YÖNETİMLERİN TEMEL HEDEFLERİNİN BAŞINDA AİLE KURUMU, GENÇLER VE ÇOCUKLARA YÖNELİK AÇIK SALDIRININ ÖNLENMESİ YER ALMALIDIR”
MHP olarak dikkat kesildiğimiz bir diğer husus ise aile, toplum ve örfümüze karşı yürütülen yıpratma politikaları ve bizi biz yapan değerlerin ağır bir kuşatma altında olmasıdır. MHP, aile kurumu başta olmak üzere, milli ve manevi değerlerimizin küresel bir saldırı altında olduğu gerçeğine dikkat çekmekte; gerçekleştirilen saldırının sadece ülkemizle ilgili olmadığını, tüm toplumların aynı tehditle karşı karşıya olduğunun altını çizmektedir. Toplumlar cinsiyetsizleştirilmek istenmekte, tarihsel ve kültürel tüm değer ve kurumlara karşı açık bir saldırı gözlemlenmektedir. Toplumda erkek ve kadının rol ve konumları aşındırılmakta, özellikle anne ve baba kavramları değersizleştirilmeye çalışılmakta, aile sadece bir arada bulunmaktan ibaret olan basit bir konuma indirgenmek istenmektedir. Gençlerimiz ve çocuklarımız aileden ve geleneksel değerlerden kopartılmakta, önlerine çıkartılan hastalıklı rol modeller sebebiyle kendi örfüne, ailesine ve değerlerine yabancılaştırılmak istenmektedir. Bu nedenle yerel yönetimlerin temel hedeflerinin başında aile kurumu, gençler ve çocuklara yönelik bu açık saldırının önlenmesi yer almalıdır.
“HERHANGİ BİR VATANDAŞIMIZA AYRICALIK TANINMASI DA AYRIMCILIK UYGULANMASI DA KABUL EDİLEMEZ”
İkinci ana temamız, Üretken Belediyecilik Vizyonumuzdur. MHP’nin belediyecilik vizyonunun temelinde milletimizin yerel ölçekli ihtiyaçlarının en etkin ve verimli şekilde karşılanması, vatanımızın her karış toprağının mamur edilmesi ve tüm vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden eşit ve adil bir şekilde yararlanması vardır. Bu bakımdan herhangi bir vatandaşımıza ayrıcalık tanınması da ayrımcılık uygulanması da kabul edilemez. MHP’nin belediye hizmetleri konusundaki yarım asırlık tecrübesiyle kamuoyunun da takdirini kazanan başarılı çalışmalarını devam etmesi ve önümüzdeki dönemde hem mevcut belediyelerimizdeki huzur ve refahın daha da artması hem de mevcut belediyelere yenilerinin eklenmesi suretiyle, üretken belediyecilik anlayışıyla vatandaşlarımızın buluşturulması başlıca hedefimizdir. Diğer yandan yerel ihtiyaçlara cevap verme açısından tarihi tecrübemizden istifade edilmesi kadar dünyadaki gelişmelerin izlenmesinin de önem taşıdığı izahtan varestedir.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜRK KENTİ İSTANBUL’UMUZUN MUHTEMEL DEPREMLERE HAZIRLIKLI OLMASI BEKA DÜZEYİNDE EHEMMİYET ARZ ETMEKTEDİR”
Üçüncü ana temamız ise ‘Afet ve Krizlere Hazırlıklı, Çevre Dostu, Güçlü Şehirler’dir. Malumlarınız olduğu üzere, aziz vatanımız geçtiğimiz yıl 6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli depremlerle tarihin en büyük felaketlerinden biriyle yüzleşmiştir. Millet ve devlet birlikteliğiyle ilk günden başlamak üzere yaralar sarılmaya başlanmış, maddi zararlar büyük ölçüde karşılanmış ve diğer eksiklerin tamamlanması için çalışmalar kararlılıkla devam ettirilmektedir. Ancak bu büyük felakette telafisi mümkün olmayan kayıplar da yaşanmış ve 50 binin üzerinde canımız şehit olmuştur. Tarihi şehirlerimiz büyük yara almış, bazı şehirlerimiz kendilerine özgü hatıralarını ve hafızalarını büyük ölçüde kaybetme tehdidiyle yüzleşmiştir. MHP’ye göre, güçlü ve dirençli şehirler kurmak, bilhassa dünyanın en büyük Türk kenti İstanbul’umuzun muhtemel depremlere hazırlıklı olması beka düzeyinde ehemmiyet arz etmektedir. Bu ehemmiyetin şuuruyla hareket ederek Türk yurdunu depremlere hazır hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
“81 İLİMİZİN HER BİRİNİN KONUT STOKUNDAN, ALTYAPI VE TRAFİK DÜZENLEMELERİNE KADAR TÜM EKOLOJİK VE YEŞİL ŞEHİR ALTYAPISININ YENİDEN ELE ALINMASI ZARURİDİR”
Ülkemizde deprem riskinin yanında, iklim değişikliğinden kaynaklı yaşanan taşkın ve kuraklık gibi doğal afetler, başta insan hayatı olmak üzere ekosistemi ve su kaynaklarını tehdit etmektedir. Dolayısıyla bu tehditleri ortadan kaldırmak için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek ertelenemeyecek mücadelenin yeni bir safhasına geçilmesi zorunluluk arz etmektedir. Bu nedenle 81 ilimizin her birinin konut stokundan, altyapı ve trafik düzenlemelerine kadar tüm ekolojik ve yeşil şehir altyapısının yeniden ele alınması zaruridir. Ayrıca imar ve inşa işleri yapılmak zorundayken tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri korumak geçmişin günümüze ve geleceğe taşınması açısından kritik öneme sahiptir. Şehirlerimizde bulunan tarihi ve kültürel eserlerin restorasyonu ve rehabilitasyonunun yanında, belde sakinlerinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal donatı alanlarının yapılması da üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. İmar planlarında hem tarihi değere sahip yapıların korunmasına hem de yeni yerleşim alanlarının şehrin kültürel dokusuna ve ruhuna uygun şekilde inşa edilmesine hassasiyet gösterilmesi MHP’nin öncelikleri arasındadır.
“ŞEHİRLERİMİZİN GELENEKSEL DOKUSUNA UYGUN YATAY MİMARİYİ DESTEKLEYECEĞİZ”
MHP, yaklaşan yerel seçimler açısından üç ana tema olarak gördüğü bu hususları, dokuz ilke çerçevesinde Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ithafen 100 maddeyle gündemine almakta ve aziz Türk milletine bir taahhüt olarak sunmaktadır. Birinci ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Yerel Ekonomi. Belediye hizmetlerinde tam anlamıyla etkinlik ve verimliliği sağlayacağız. Yerel kaynakların, ekonomiye kazandırılmasını ve şehrin istifadesine sunulmasını temin edeceğiz. Şehrin ihtiyaçları ve yeni teknolojik gelişmeler doğrultusunda yeni sanayi bölgeleri oluşturacağız. İki, Üretken Belediyecilik ve Dirençli Şehirler. Şehir planlarını, afetleri ve şehrin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hazırlayacağız. Şehirlerimizin geleneksel dokusuna uygun yatay mimariyi destekleyeceğiz. Deprem ve doğal afetlere karşı şehirlerimizin merkezine yakın ve korunaklı alanlarında yeni konutlar inşa edeceğiz.
“BAKIM VE YARDIM HİZMETLERİ MERKEZLERİNİN SAYISINI ARTIRACAĞIZ”
Üretken Belediyecilik ve Kadın, Aile, Çocuk… Kadınların iş gücüne katılımını artırmak için yeni iş imkanları sağlayacağız. Her yaştan çocuğun eğitim süreçlerine intibakını sağlamak için hem çalışan hem de ev hanımı annelerin çocuklarını gönderebileceği kreşler açacağız. Çocuklar için güvenli oyun alanları, çalışma atölyeleri ve eğitim destek programları oluşturarak çocuklarımızın sağlıklı bir çevrede büyümelerini sağlayacağız. Bir diğer ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Emekliler/Yaşlılar. Tüm şehirlerimizde bakım ihtiyacı bulunan yaşlılarımızın yaşam kalitelerinin yükseltilmesini sağlayacağız. Bakım ve yardım hizmetleri merkezlerinin sayısını artıracağız. Emekliler ve yaşlıların sosyallik kazanacağı, bir araya gelerek verimli vakit geçireceği kültür merkezlerinin sayısını artıracağız. Beşinci ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Altyapı, Ulaşım, Çevre, Enerji. Çevre düzenlemelerini ihya ederek altyapı sorunlarını azaltacağız. Küresel boyuta ulaşan iklim kriziyle mücadele konusunu çalışmalarımızın merkezine alacağız. Mevcut katı atık işleme tesislerinin teknolojilerini ve kapasitelerini güçlendireceğiz, bu tesislerden enerji üretilmesini temin edeceğiz.
“UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE BAŞTA OLMAK ÜZERE, HER TÜRLÜ BAĞIMLILIKLA MÜCADELEYE ÖNCELİK VERECEĞİZ”
Altıncı ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Akıllı Dijital Şehirler. Şehirlerdeki yatırımların blok zincir, bulut teknolojisi, yapay zeka gibi yenilikçi teknolojiye uygun bir şekilde artırılmasını destekleyeceğiz. Belediyelerimizde akıllı sistemlerin kurulmasını hızla gerçekleştirerek toplumsal faydayı gözetecek, teknoloji kapasitesi yüksek altyapı çalışmalarını hayata geçireceğiz. Şehir yönetim bilgi sistemleriyle gerçekleştirilen uygulama ve yenilikleri vatandaşımıza şeffaf bir şekilde sunacağız. Yedinci ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Güvenli, Yaşanabilir Şehirler. Uyuşturucuyla mücadele başta olmak üzere, her türlü bağımlılıkla mücadeleye öncelik vereceğiz. Akıllı aydınlatmayla şehrin her yanını aydınlatılmış güvenli sokaklar ve parklar haline getirerek önleyici bir tedbiri sağlayacağız. Yaya ve bisiklet odaklı bir şehir merkezi hedefi ile bisiklet yolları yaygınlaştırılacak ve bu sayede karbon ayak izini azaltacağız.
“SOSYAL YARDIMLARIN GERÇEK İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞMASINI SAĞLAYACAĞIZ”
Sekizinci ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Sosyal Destekler. Aile bütünlüğünü ve geleneksel Türk aile yapısnı korumak için farklı kuşakların bir arada olabileceği yaşam ve sosyal merkezlerin sayısını artıracağız. Sosyal yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayacağız. Hayırseverlerle yardıma muhtaç kişileri bir araya getirmek için bilgi havuzları oluşturacağız. Dokuzuncu ve son ilkemiz, Üretken Belediyecilik ve Katılım. Vatandaşların e-katılım uygulamalarına erişimini sağlayacağız. Hizmetlerde etkinliği ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllük esasına dayalı programlar uygulayacağız. Mahalle meclislerini hayata geçirerek düzenli toplantılar yapılmasını sağlayacağız.
Sonuç itibarıyla MHP ve Cumhur İttifakı, 100’üncü yılını kutladığımız ve ikinci yüzyılına adım attığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdi için huzur ve esenliğin, merkezden yerele güçlü birlikteliğin, dirençli şehirlerin inşasının ve depremin yaralarının sarılmasının tek adresidir. Ferasetine her zaman güvendiğimiz, sağduyusuna inandığımız aziz Türk milletinin teveccühü ve vereceği destekle yaklaşan yerel seçimlerde büyük bir başarı göstereceğine inandığımız MHP ve Cumhur İttifakı, seçim sonrası ortaya çıkacak sonucun ülkemizin Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefini perçinleyen bir netice olacağının da bilincindedir.”